Kadına yönelik şiddetle ilgili öğrenilmesi gereken öncelikli bilgi, “kadına yönelik şiddet nedir ve hangi şiddet türleri bu kapsama girmektedir” olmalıdır. Çünkü doğru tanım kendinizin ve çevrenizdekilerin yaşadıklarını anlamanıza yardımcı olacaktır. Kadına cinsiyeti nedeniyle ev içinde ya da dışında uygulanan sistematik şiddet davranışlarını kadına yönelik şiddet olarak tanımlayabiliriz. Bu şiddetin arkasında toplumun her alanında görülen erkek egemenliği ve kadın erkek eşitsizliği yatmaktadır. Eğer davranışın bir erkeğe yapılması aklınıza yatmıyorsa kadın olduğunuz için bir eşitsizlikle karşı karşıyasınız demektir.

Şiddet Biçimleri
Fiziksel Şiddet: Şiddetin en görülebilen ve tanımlanabilen şeklidir. Bedensel güç bir erkek tarafından bir kadının davranışlarını ya da düşüncelerini değiştirmek üzere kullanılıyorsa burada fiziksel şiddetin varlığı söz konusudur. Erkek, kadına fiziksel olarak zarar verebildiği gibi kadına ait eşyalara zarar vermek, öldürmekle tehdit etmek, sağlık sorunlarının tedavi edilmesini engellemek gibi biçimlerde de zarar verebilir.
Psikolojik Şiddet: Fiziksel şiddet kadar belirgin olmadığı için özellikle toplumumuzdaki “seven kıskanır” türü söylemler ve sınır çizme konusundaki kavram karmaşası nedeniyle yaşayanın bile farkına varamadığı şiddet türüdür. Psikolojik şiddette mağdur genellikle ne yaşadığının çok zor farkına varır. Sevginin koşullu verilmesi, alay etmek, utandırmak, korkutmak, duygu sömürüsü ve çeşitli manipülasyonlarla istediğini yaptırtmak, kıskançlık kılıfı ile sürekli takip etmek, kontrol etmek, kiminle görüşeceğine, ne giyeceğine, nasıl davranacağına karışmak, bireyselleşmesini engellemek, maddi manevi tek desteği olmaya çalışmak, onun adına kararlar almak ya da onu kendi kararlarına uymaya zorlamak, duygusal açıdan her türlü tehdit psikolojik şiddet tanımına girmektedir. Psikolojik şiddetin olduğu her ilişkide fiziksel şiddet olmayabilir hatta taraflar aralarında bir sorun olduğunun farkında olmayabilir. Ancak psikolojik şiddet, dozu artmaya ve devamında fiziksel şiddeti getirmeye meyilli bir davranış biçimidir.
Cinsel Şiddet: Taraflar arası cinsel davranışlar ya da cinsel ilişkinin kadını kontrol etmek, aşağılamak, cezalandırmak gibi amaçlarla kullanılmasıdır. Tecavüz evlilik içinde ya da dışında cinsel şiddetin en çok görülen biçimidir. İstemediği halde ilişkiye zorlama, istemediği biçimde ilişkiye girmeye zorlama, aldatma, pornografik görüntülere maruz bırakma yaygın görülen diğer cinsel şiddet türleridir. Flört esnasında partnerin fiziksel olarak ya da duygusal manipülasyon ile cinsel ilişkiye zorlanması veya bu konudaki ısrarcı tutum cinsel şiddettir.
Ekonomik Şiddet: Para ve diğer ekonomik güçler kadını kontrol etmek amacıyla kullanıldığında ekonomik şiddetin varlığından söz edilmelidir. En sık rastlanan çeşitleri kadının çalışmasına engel olmak ya da kazancını elinden almaktır. İsteği dışında borçlandırmak, borçlandırmak için fiziksel ya da duygusal zorlamalar kullanmak da ekonomik şiddetin başka bir boyutudur.
Dijital Şiddet: Teknolojik araçların kadının yaşamını ya da davranışlarını kontrol etmek amacıyla kullanılmasıdır. Cep telefonu ile taciz, iletişim bilgilerinin onayı olmadan paylaşılması, özel görüntülerinin alınması ve dağıtılması, kimliğini gizleyerek sosyal medya üzerinden iletişim kurmak ya da taciz etmek, şifrelerini istemek, sosyal medya üzerinden küçük düşürücü paylaşımlarda bulunmak dijital şiddet olarak adlandırılan zorlama türleridir.
Israrlı Takip: Kadının güven duygusunu zedeleyecek şekilde takip etmek, sosyal medya ya da diğer iletişim araçları yoluyla taciz etmek, sürekli hediye ya da mesajlar yoluyla ulaşmaya çalışmak, arkadaş çevresiyle iletişime geçerek hakkında bilgi almaya çalışmak gibi kadında tehdit altında olduğuna dair duygular uyandıracak her türlü sistematik davranış ısrarlı takip kapsamındadır.


Toplumumuzda bireysel sınırların çizilmesi, başkasının sınırlarına saygı gösterilmesi, sevgi ve sahiplenici davranışlar arasında kurulmuş gereksiz ve yanlış bağlantılar, toplumsal rollerin düzenleniş biçimi gibi nedenlerle kadınların çoğu yaşadıkları şiddetin farkında olmayabiliyor.
Flört şiddeti adıyla andığımız baskıların (davranışlarını kontrol etme, giyimine karışma, kiminle görüşeceğine karışma…. v.b) ilişkinin normlarıymış gibi görülmesi ve taraflar tarafından içselleştirilmiş olması, kadının erkeğin namusu olarak görülmesi, erkeğin kadının koruyucusu olarak görülmesi hem erkeğe hem kadına gereğinden fazla yük getirmekte bunun sonucu olarak da şiddet türleri her geçen gün artmaktadır.
Henüz ebeveyn – çocuk ilişkisi içerisindeyken çözülmesi gereken bu sorunlar, flört şiddetine oradan da kadın cinayetlerine uzanmaktadır.
Şiddete dur demenin tek yolu ebeveynlerin çocuklarına öğrettikleri sevgi tanımının içeriğine ve bireysel sınırlara saygının inşasına dikkat etmeleridir.